Serpent
5 Mayıs - 5 Haziran 2015 / Artnext İstanbul
GÖRÜNENİN IŞIĞINDA GÖRÜNMEYENİ ALGILAMAK: Bizler, dünya gezegeninde yaşayan varlıklar olarak hassas bir dönemden geçiyoruz. Sadece insanlar değil, yaşayan tüm canlılar zorlu, buhranlı, sancılı, kaygılı, çelişkili, sorgulayan ve bunun sonucunda doğanın dengesindeki özü geri isteyen bir geçiş döneminde. Bu, hem birlikte hissettiğimiz ve deneyimlediğimiz bir dönem; hem de son derece öznel olarak deneyimleyip algıladığımız bir geçiş. Medeniyetin bilinen veya tahmin edilen en eski dönemlerinden beri insanoğlu ve dünya gezegeni hem birlikte hem de ayrı ayrı böyle birçok geçiş dönemleri geçirmiş ve bunun sonucunda ya medeniyetler evrilmiş, gelişmiş ya da yıkılmış ve erimiştir. Yılan sembolü, yeryüzündeki hemen hemen her kültürde yeri olan bir semboldür. Hem pozitif hem de negatif temsilleri ve anlamları olduğundan belki de dualiteyi en iyi tanımlayabilecek sembollerden biridir. İnsanlar vicdanlarıyla eş doğrultuda diğer insanları, diğer canlıları, dünyayı, evreni, kosmosu ve kâinatı algılarlar. Algılayabildikleriyle de etrafındakileri şekillendirir ve çeşitli davranışlar geliştirirler. Aynı Yin-Yang sembolünün temsil ettiği gibi iyi ve kötü iç içe geçer ve ne yönden baktığımıza göre anlamlar sürekli değişir, devinir ve yeniden üretilir. Bu açıdan yılan sembolünü yaşadığımız zorlu geçiş dönemini anlamlandıracak, bize kadim çağlardan hikâyeler anlatacak ve döngüsel zamanı tekrar hatırlatacak geniş kapsamlı bir sembol olarak görüyorum. Görünenin ışığında görünmeyeni; algılanın ardında saklı duran algılanamayanı aralayacak bir kapı olarak seçiyorum.









